Hepimizin bildiği üzere, gayrimenkul alım satım süreçlerinde, gayrimenkul için ödenen bedeli üzerine birçok ilave masraf ortaya çıkıyor. Bu masraflar, genellikle satıcıdan ziyade alıcıya yansırken, satın alan tarafın bütçesi üzerinde ilave yük oluşturduğunu biliyoruz.
Türkiye’de, her ne kadar kanunen alıcı ve satıcı tarafların masrafları eşit oranda paylaşması gerekse de uygulamada buna çok nadiren rastlandığı, alıcı tarafa %2, satıcı tarafa %2 olmak üzere toplam %4 oranındaki tapu harçlarının alıcı tarafa yüklendiği görülüyor. Öte yandan, bahsi geçen tapu harçlarının alım-satım bedeli üzerinden gerçekleşmesi gerekliyken, gene Türkiye’de karşılaşılan yaygın uygulamada, belediyeler tarafından belirlenen asgari rayiç bedeller üzerinden gösterilerek işlem yapıldığı da bir gerçek.
Emlak danışmanlarına ise alıcı ve satıcı tarafların her birinden maksimum %2 oranında olmak üzere toplam %4’e kadar komisyon ödemesi ortaya çıkabilirken, emlak danışmanlarının komisyon ödemesi üzerinden kestiği faturada %18 oranında da KDV ödemesi ortaya çıkıyor.